Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos 22, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İnternet=Facebook=İnternet

Bazen Facebook'daki paylaşımlanların çokluğuna baktığım zaman, kanım donuyor resmen. O anda kanımın donmasına sebep olan şey ise, çok ileriki bir zamanda internetin sadece Facebook'dan ibaret bir ortama dönüşeceğini düşünmem. Bu düşünce belki saçma gelebilir ama, paylaşılanların çokluğuna bakınca, sanki apar topar taşınıyoruz gibi bir hisse kapılıyorum. Taşınmamızı da kendimiz yapıyoruz. Normal bir site bunu yapmaya kalkışsa yapması gerekenleri düşünün. Ama Facebook içinde böyle bir şey yok. Sanki Facebook bizi kendisine birer işçi olarak tutmuş ve biz durmadan onun için çalışıyoruz gibime geliyor. Yazılarımızı, fotoğraflarımızı, videolarımızı, herşeyimizi oraya taşıyoruz. Hatta abartıp adeta belleğimiz gibi kullanıyoruz. Şu an için, Facebook'da gördüğüm tek eksiklik ''translate'' gibi. Eğer translate özelliğini de eklerse, artık facebook dışında bir siteye girip zaman harcamak gereksiz olacaktır. Şu anda bile kullanımı gün geçtikçe daha çok artıyor. Zaten

Avea ve Atakları :)

Avea'nın eski pasif reklamlarından dolayı, nerdeyse Avea'dan bile soğumuş biriydim. Diğer 2 büyük gsm şebekelesinin yanında çok sessizdi ve ben bir markaya sessizliği yakıştıramıyorum. Şu son günlerdeki kışkırtcı reklamlarını izlerken, artık Avea'nında atağa kalktığını düşünmeye başladım. İşte böyle ol canımı ye :)) Sessiz olamazsın abi. Öyle bi seçeneğin yokkk :)) İşte bu ya :)) seni sevmeye başladım avea

İstiklal'deki Mısırcı

Mısırcı, simitçi v.s. Beyoğlu gecelerinin, eğlenceden sonraki tek buluşma noktaları. Onların yanında 2 dakika içinde her şeyimizi rahatça, dile getirip kendi kendimize konuşabiliyoruz. En mahrem konular, en masum duygular, merhamet, sevgi, nefret herşey onların yanında çok rahat dile getirebiliyoruz. Anlık olarak, bedenimizi eve atıncaya kadar idare edecek kadar karnımızı doyurmak için onlara uğrarız. Oysa onlar daha fazlasını sunarlar bize ve bizim hiç haberimiz bile olmaz çoğu zaman. Onlar eğlenceden sonraki duraklarımız, ayaküstü ruh gıdalarımızdır.

Galata Kulesi

Galata kulesi, gece fotoğraf makinanı al, her yönünden çek. Doymak bile bilmezsin. Saatlerce çek asla yorulmazsın. Öylesine güzel, öylesine şaşalı durur ve İstanbul gecelerine göz kırpar. Gündüz ayrı bi havası olsada, gece bambaşka oluyor. Zaten Galata Kulesi ancak gece Galata Kulesi oluyor. Gece ona başka bi değeri katıyor. Gece çevresini canlandırmakla kalmıyor, insanları birbirine kaynaştırıyor. Eğer Galata Kulesi'ne, gece gitmediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz derim, başkada bişi demem :)