‘Bir markanın temelinde ürün yoktur, tüketici zihninde oluşturacağınız duygusal algı esastır.’ Bülent Fidan’ın ’Bir Reklamcıdan Tüyolar’ kitabının tanıtım metninde, ’Pazarlama sürecini satış süreci sanan, B2B terimini hâlâ İnternet üzerinden satış süreci olarak bilen, marka ve ürün arasındaki farkı anlamayan, markanın iletişiminin sadece reklam olduğunu iddia eden, sosyal medyayı kurtarıcı olarak gören, çalıştığı diğer firmaları kendisinin kölesi olarak algılayanlar, eğer iş hayatları ile ilgili yenilikleri ve doğruları öğrenmek istemiyorlarsa bu kitabı okumasınlar!’ deniyor… ‘Reklam sektörü, Fatoş Karahasan’ın deyimiyle “vitrini geniş, kendisi küçük bir dükkandır” en sevdiğim söz budur’ diyorsunuz; bu cümleyi, sizin için ne anlama geldiğini açar mısınız? Bazı sektörler vardır, “şaşaalı” bir görüntüye sahiptirler. Bu abartılı görüntü nedeniyle de ilgi çekerler. Reklamcılık bu sektörlerden biridir. Dışarıdan bakıldığında eğlenceli, bol kazançlı, rahat ve seçkinlik gibi alg