nazilerin yahudilere yönelik saykırım yaptıkları yalanının gerçek olduğuna inandığım zamanlarda, milyonlarca insanın nasıl olurda sessiz kaldıklarını düşünürdüm. uzun zaman bu konu üzerine düşünmeye devam ettim. yani milyonlarca yahudi'nin tüm dünyanın gözü önünde naziler tarafından öldürüldüklerini aklım almıyordu. almadı. birileri nasıl olurdu da sırf yahudiydi diye öldürülür ve diğer insanlar buna sadece seyirci kalırlardı.
orta yaşlara gelince ise yahudi sorununu merak edip bu konuda okumalar yapınca, zaten öyle bir soykırımın gerçekleşmediğini ama öldürülen bir kaç bin zavallı yahudinin, milyonlarca olarak ifade edildiğini, diğerlerinin ise aslında sadece çingeneler (ya da şimdiki isimleriyle roman'lar), toplumun hiçbir işine yaramayan ve hatta yük olarak görülen sakatlar, kimsesiz ufak topluluklar vs vs olduklarını öğrenmeye başladım.
öğrendiklerim sadece bunlar değildi tabii. örneğin; farklı ülkelerde mutlu mesut yaşayan milyonlarca yahudinin, filistin'e gitmeleri için siyonistlerce zorla yerlerinden edilmeye başlandıklarını, yer yer sokak ortasında öldürüldüklerini ve bu kamuya açık ölümlerin diğer yahudilere korku salmak, eğer gitmezlerse sonlarının böyle olacağını ilan etmek olduğu gibi daha derin araştırmalar, makaleler, röportajlar, birinci ağızdan şahitler ve itiraflarla öğrenmeye başladım. tüm bunların sonunda kabul ettim; yahudi soykırımı yoktu. olmamıştı. ama varmış gibi davranılarak tüm dünyaya yutturulmuştu. kabul etmeyenlere ise saldırmışlar, öldürmüşler ve diğer kabul etmeyen veya etmemeye meyilli insanlara korku salarak bunu zorla kabul ettirmişlerdi.
tüm bu öğrenmişliklerim sonrasında ise filistin sorunuyla ilgilenmeye başladım.
bu konuda yahudi soykırımı yalanını araştırdığım gibi öyle derinlemesine okumaya, araştırmaya gerek yoktu çünkü her şey 24 saat canlı yayınlarla ekranlardaydı ve hâlâ ekranlarda.
evet, soykırıma uğradıkları için filistin'e kaçtıklarını söyleyen yahudiler, orada gerçek bir soykırım yapmaktalar ve bunu saklamıyorlar bile.
bense tüm bu gelişmeler sonrasında, şimdi çok iyi ve net bir şekilde anlıyorum;
70-80 yıl önce yaşanmayan bir yahudi soykırımına, o dönemin insanlarının nasıl olurda seyirci kaldıklarını aklım almazken, şimdi soykırıma uğradıkları yalanına sarılarak filistin'de onyıllardır soykırım yapan israil terör devletine bizim nasıl seyirci kaldığımızı anlıyorum. biliyorum. çünkü yaşama sımsıkı sarıldık ve like, rt, fav ya da reshare yaparak susturabiliyoruz vicdanımızı.
benim kişisel olarak, israil soykırımına karşıt yapabildiğim ise şu oldu:
-kendimi hayattan, bir tüketici olarak çıkarmaya odaklandım ve bunu yarı yarıya başardım gibi. ihtiyacım olmayan hiçbir şey almıyorum ve zaten fark ettimki; bir çok şeye ihtiyacım yok. var olanlarla yaşamaya odaklandım. bunlar yetiyor.
-bunu (genel olarak salt tüketici olmaktan çıkmayı) her yeni tanıştığım ve zaten hayatımda var olan insanlara anlatıyorum.
orta yaşlara gelince ise yahudi sorununu merak edip bu konuda okumalar yapınca, zaten öyle bir soykırımın gerçekleşmediğini ama öldürülen bir kaç bin zavallı yahudinin, milyonlarca olarak ifade edildiğini, diğerlerinin ise aslında sadece çingeneler (ya da şimdiki isimleriyle roman'lar), toplumun hiçbir işine yaramayan ve hatta yük olarak görülen sakatlar, kimsesiz ufak topluluklar vs vs olduklarını öğrenmeye başladım.
öğrendiklerim sadece bunlar değildi tabii. örneğin; farklı ülkelerde mutlu mesut yaşayan milyonlarca yahudinin, filistin'e gitmeleri için siyonistlerce zorla yerlerinden edilmeye başlandıklarını, yer yer sokak ortasında öldürüldüklerini ve bu kamuya açık ölümlerin diğer yahudilere korku salmak, eğer gitmezlerse sonlarının böyle olacağını ilan etmek olduğu gibi daha derin araştırmalar, makaleler, röportajlar, birinci ağızdan şahitler ve itiraflarla öğrenmeye başladım. tüm bunların sonunda kabul ettim; yahudi soykırımı yoktu. olmamıştı. ama varmış gibi davranılarak tüm dünyaya yutturulmuştu. kabul etmeyenlere ise saldırmışlar, öldürmüşler ve diğer kabul etmeyen veya etmemeye meyilli insanlara korku salarak bunu zorla kabul ettirmişlerdi.
tüm bu öğrenmişliklerim sonrasında ise filistin sorunuyla ilgilenmeye başladım.
bu konuda yahudi soykırımı yalanını araştırdığım gibi öyle derinlemesine okumaya, araştırmaya gerek yoktu çünkü her şey 24 saat canlı yayınlarla ekranlardaydı ve hâlâ ekranlarda.
evet, soykırıma uğradıkları için filistin'e kaçtıklarını söyleyen yahudiler, orada gerçek bir soykırım yapmaktalar ve bunu saklamıyorlar bile.
bense tüm bu gelişmeler sonrasında, şimdi çok iyi ve net bir şekilde anlıyorum;
70-80 yıl önce yaşanmayan bir yahudi soykırımına, o dönemin insanlarının nasıl olurda seyirci kaldıklarını aklım almazken, şimdi soykırıma uğradıkları yalanına sarılarak filistin'de onyıllardır soykırım yapan israil terör devletine bizim nasıl seyirci kaldığımızı anlıyorum. biliyorum. çünkü yaşama sımsıkı sarıldık ve like, rt, fav ya da reshare yaparak susturabiliyoruz vicdanımızı.
benim kişisel olarak, israil soykırımına karşıt yapabildiğim ise şu oldu:
-kendimi hayattan, bir tüketici olarak çıkarmaya odaklandım ve bunu yarı yarıya başardım gibi. ihtiyacım olmayan hiçbir şey almıyorum ve zaten fark ettimki; bir çok şeye ihtiyacım yok. var olanlarla yaşamaya odaklandım. bunlar yetiyor.
-bunu (genel olarak salt tüketici olmaktan çıkmayı) her yeni tanıştığım ve zaten hayatımda var olan insanlara anlatıyorum.
-elimdeki bir eşya, giysi vebenzerini eğer elden çıkaracaksam, onu elden çıkarırken çöpe atmak yerine "başkasının işine yarar mı" diye düşünerek çıkarıyorum. yani; elimden çıkarırken çöpe atmak yerine tekrar kullanılabilir şekilde olmasına özen göstererek dışarıda, görünür bir köşede temiz bir yere bırakıyorum. böylece o eşyayı vb şeyi gören, bunun alınabilir olduğunu biliyor. rahatlıkla almasını sağlamaya çalışıyorum.
-nakit akışını hızlandırdım. banka ve kredi kartları yerine nakit kullanmaya başladım. böylece kartlarımdan ve çalıştığım bankanın kendi sisteminden, global şirketler tarafından kesim yapılması gibi çok çok değersiz ücretleri bile önlemeye çalışıyorum.
-ve bankada da para tutmamaya özen gösterdiğimi söylemeliyim. sistemde ne kadar az para olursa, sisteme o kadar zarar verebilirim" diye düşünüyorum.
karınca misali işte.
İsrail'in "israil soykırım yapıyor" denilince yaptıklarından bir kaç güncel örnek (bunlar en temiz olanlar.)
Rooney, bu açıklamanın ardından "terör destekçisi" olma suçlaması ile karşı karşıya kaldı
Rooney: Ben de Palestine Action'ı destekliyorum. Eğer bu durum İngiltere yasaları altında beni 'terör destekçisi' yapıyorsa, öyle olsun.
-nakit akışını hızlandırdım. banka ve kredi kartları yerine nakit kullanmaya başladım. böylece kartlarımdan ve çalıştığım bankanın kendi sisteminden, global şirketler tarafından kesim yapılması gibi çok çok değersiz ücretleri bile önlemeye çalışıyorum.
-ve bankada da para tutmamaya özen gösterdiğimi söylemeliyim. sistemde ne kadar az para olursa, sisteme o kadar zarar verebilirim" diye düşünüyorum.
karınca misali işte.
İsrail'in "israil soykırım yapıyor" denilince yaptıklarından bir kaç güncel örnek (bunlar en temiz olanlar.)
-İsrail lobisi, "Gazze'de soykırım yapılıyor" diyen BM yetkilisini görevden attırmaya çalışmış https://www.indyturk.com/node/671471
İsrail, Güney Afrika'nın Lahey'de açtığı ‘soykırım’ davasında savunmasını tamamladı: 'Gazze’de sivilleri korumak için operasyon yapıyoruz' https://www.bbc.com/turkce/articles/ckr88lgn3eko
U.S. Imposes Sanctions on U.N. Expert Who Has Denounced Israel Over Gaza War (ABD, Gazze Savaşı'nda İsrail'i Kınayan BM Uzmanına Yaptırım Uyguladı) https://www.nytimes.com/2025/07/10/us/politics/gaza-francesca-albanese-sanctions.html
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan bir basın danışmanı, konuşma metinlerine “ABD’nin Gazzelilerin zorla yerinden edilmesine karşı olduğu” ifadesini eklemek isteyince işten çıkarıldı. Olay, bakanlık içindeki İsrail yanlısı baskıları gün yüzüne çıkardı. https://gdh.digital/haber/abd-disisleri-bakanligi-surgune-karsi-cikan-danismani-isten-atti-42ovd7x1m9g
Telif gelirlerini "Palestine Action"a aktarmak isteyen İrlandalı yazara "terör" suçlaması
Rooney, bu açıklamanın ardından "terör destekçisi" olma suçlaması ile karşı karşıya kaldı Rooney: Ben de Palestine Action'ı destekliyorum. Eğer bu durum İngiltere yasaları altında beni 'terör destekçisi' yapıyorsa, öyle olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikir, görüş, öneri ve yorumlarını paylaştığın için teşekkürler.