Önceki ay sorunlu çamaşır makinemden illallah edip, içimde yaptığım müzakereler sonrası yenisini almaya karar verdim ve üstün araştırma yeteneğimle, en uygun fiyatlı çamaşır makinesini satanın MEDİAMARKT olduğunu görüp satın alma için araştırma işlemlerini durdurdum. Duma duuma dum.
Web sitesindeki görsellerine ve alt bilgi bandında "9 taksitli olduğu" da yazınca, hemen ikna olmuştum zaten.
Alım işlemlerimi başlattım, adımlar ilerledi, aldım.
Ertesi gün ŞAK diye makine geldi.
TAK diye usta gönderdiler, geldi en usta haliyle taktı.
ŞIP diye ilk çamaşırları attım makineye, MİS gibi temizledi.
Sonra DANK diye fark ettimki, 9 taksit dedikleri çamaşır makinesi için TEK çekim yapılmıştı.
Müşteri Hizmetleri diye aradığım bölümlerinin, MÜŞTERİ HE-Zİ-MET-LE-Rİ olduğunu aradıktan sonra anladım ve o süreç şöyle gerçekleşti;
yeryüzündeki "ilk ve tek en haklı benim" aramam:
-merhaba, çamaşır makinesi almıştım. sitenizdeki görsellerde 9 taksit yazıyordu ama tek çekim yapılmış
-merhaba, bakıyorum hemen. efendim baktım, sizin kartınız world kart, ama 9 taksit world'e değil, İş Bankası'na yapılıyor.
-aaa öyle mi, ben world sanmıştım. çok pardon. iyi günler.
-başka yardımcı olabileceğimiz bir konu var mı?
-teşekkür ederim. iyi günler.
-iyi günler.
deyip, kapamıştık telefonu ve ben "bak yanlış görmüşsün ve bi de utanmadan haklıyım diyorsun" diye diye kendimi azarladım.
Saçma sapan iş olduğu burdan belliydi. Kendi sitelerinde, ürünü bana sattıklarından haberleri yoktu.
Zahmet edip, soldaki aynı ürün görseline tıklayıp baktım ve gördümki, meğer ben haklıymışım.
Çünkü ürün görsellerinde, açıklamada "world'e 9 taksit" yazıyordu.
Hemen, tüm en haklı yanımı bıraktığım yerden tekrar yüklenip, telefonu kılıfından çıkarıp tek tuşla müşteri hezimetlerini TEKRAR aradım.
-merhaba, aldığım ürünün taksitleri için aramıştım ve world'e değil, iş bankası kartlarına taksit olduğunu söylemiştiniz. şimdi sitenizde gezinirken aynı ürünün görselleri çıktı karşıma ve üzerinde world'e 9 taksit yazıyor.
-aa öylemi hık mık hık
-evet öyle bık bık bık
-efendim, baktık süreçlerinize, arkadaşlar yanlış bilgilendirmişler.
- ee tamam o zaman doğrultalım yanlışı
-efendim olmaz, yanlışımızı doğrultamıyoruz
Bu andan sonrası karışıyor ve taksit istediğimi ısrar etmeye başlıyorum.
O hafta bir kaç telefon görüşmesi daha gerçekleşiyor ve bana "ürünün zaten alınmış olduğunu, ücretin kesildiği-alındığı için vs yapılabilecek bir şey olmadığı" söyleniyor.
Evet bir teknoloji marketi olduğunu söyleyen markadan bu cevabı alıyorum. Israr edip "teknoloji markasınız, bundan sonra bir şey olmaz denilmez. bakın yapılacak bir şey mutlaka vardır, taksit imkânından yararlandırın" vs vs diye ısrar ediyorum ve telefonu kapatıyoruz.
Sonraki gün gerçekleşen aramada, taksitlendirme için yapılabilecek bir şey olmadığını tekrar tekrar ÜSTÜME BASA BASA söylüyorlar. Laftan anlamıyorum ve ben (evet ben) yine ısrar ediyorum ve bana "YAPILACAK BİR ŞEY YOK, çok ısrar ediyorsanız İADE EDİN" deniyor :))))))
AHAHAHAHAHAHAHA evet teklif bu.
Sorunu çözemiyorsan, onu yok et ahahahahagsghsd stratejileri beni sinirden kendimi imha ettirme kararı aldıracakken, biraz söylenip sonrasında durup düşünüyorum.
bu iletişim stratejileri bana çok samimi geldi açıkçası :Pp samimi buldum çözümlerini.
Yani teklif olarak iade ettirerek sorunu çözüyorlar.
Çözmek istiyorlar.
Görünür, elle tutulur bir çabaları var, yok değil.
Ama olmazki. Zaten ben de makineyi kurdurmuşum, kudurmuş gibi de çamaşır yıkatıyorum makineye. Çünkü o bir makine, çalış makine çalış!!!
Asla iade etmeyeceğim seni!!!!
Çalışşş köpeeeekkkk!
Tamam sakinim.
Arçelik, Altus'u alt marka, yan ürün vs vs diyerek güya üretiyor ama kendisinden daha sağlam ürün yapmış. Helal be size. Aslansın sen! kaplansın sen! KOÇsun sen!
Altus tüm makineliğiyle çamaşırları yıkarken, bende MEDİAMARKT'ın 9 taksit deyip cüzdanıma iteklediği tek çekimiyle yıkılmış, bitmiştim hjasgchjashhcjash ŞAKA ŞAKA
ne bitecem.
bu ne ki, ben şu yaşıma kadar ne kazıklar yedim. bana mısın demedim beeeee :) shjdgcahahavjsdgvcjsdhahaha
Para var huzur var tabiii ama haksızlık insanın huzurunu kaçırıyor be abii
Tuttum inat ettim, ısrarları çoğalttım "makineyi iade etmiyorum, taksitlerimi verin" diye gittikçe yalvarmaya dönüşen acıklı halimle ısrarlara devam ettim ama hiç tınlamadılar ve
"aldınız bitti. taksit maksit yok artık. anladınız mı!!!
yapacak tek şeyse, taksit istemekten vazgeçin veya makineyi iade edin.
iade işlemlerini hemen başlatalım mı" dediler. dediler. hiç acımadan bana böyle cümleler kurdular.
Evet istersem hemen iade işlemine başlayacaklarmış.
Öyle de çalışkanlar işte, siz bilmiyorsunuz.
Bende yeni öğreniyordum ve bu çalışkanlıklarıyla beni bir kez daha kızdırdılar. TUTMAYIN KÜÇÜK ENİŞTEYİ!
Media Markt'la yaşadığım bu muhteşem deneyim sonrası yapacak tek şey olarak aklıma Tüketici Mahkemesi'ne başımı vurmak geldi. Ekran görüntülerini toplayıp, bi kaç cümleyle derdimi anlattım ve gönderdim. Bakalım ne olacak. İnşallah sadece başımı vurmuş olmakla kalmam. Çünkü canım yanıyor.
Tüm bu süreci Allah'a, pardon Tüketici Mahkemesi'ne havale etmişken, aradan 1 ay geçti ve benim artık 300-500 lirayla kandıramadığım - oyalamayamadığım canım oğlum telefon istemeye başladı. Üstelik beyfendi, şu an kullanmakta olduğu dünya devi Samsung'dan sıkılmış ve ayfon istiyormuş ayyyyy
Ulan ben onun yaşındayken, her ihtiyacımı kendim görüyordum, kimseden bir şey isteyebileceğime bile aklım ermiyordu.
Şımaracak kimsem de yoktu ya neyse. Hatta bayramda ayakkabı istedim diye 2 tokatla 40 gün susturuldum, şunun keyfine bak. Neymiş "bu telefonu hiç güzel değil"miş.
Biraz manipülatif davranışlar sergileyerek oyalamaya çalıştım olmadı, sert çıkıp "param yok lan" dedim ama "çalışıp paranı ne yapıyorsun, vardır sende vardır. sen ne cimrisin bilmez miyim" demez mi?
Şerefsiz, nasıl da tanıyor babasını.
Eee madem öyle, yine derin araştırmalar yapma zamanı gelmişti.
Düştüm internetlere, o site senin, bu site benim tıklayıp durdum her gördüğüm ayfon'a.
En sonunda ne oldu dersiniz?
Tabiki, AkAkçe adlı sitede, en uygun fiyatlı ürünün MEDİAMARTK'a olduğunu görüp hemen tıklayıp siteye gittim ve yine hayal kırıklığı.
Sanırım ben dünyaya MEDİAMARKT tarafından dumura uğratılmaya gelmiştim. Ya da dolandırılmaya.
Evet evet, kesin vardır bu işte bi işler öyle. Zaten onyıllardır neden yaratıldığımı düşünüyor, yaşam amacımı aramıyor muydum?
İşte bulmuştum. Yaşam amacım MEDİAMARKT tarafından dumura uğratılmakmış.
Allahım bana bu günleri yaşatan güzel ALLAHIM!
Bana mediamarkt hayal kırıklıklarıyla yaşadığımı, hâlâ nefes alıp veren bi yanım olduğunu, kırılgan bi kalbim, yaşam dolu pıt pıt pıt atan yüreğimle kanlı canlı olduğumu hatırlatan canım allahım, ben sana şükretmeyeyim de ne yapayım. Teşekkür ederim allahım. ŞÛKRAN.
Şimdi şükür secdesinden kalkıp, Allahıma şükrettiren MediaMarkt'ın son numarasını anlatmak zamanı ve işte durum şöyleydi.
Akakçe adlı fiyat karşılaştırma sitesindeki en uygun fiyatlı iphone16e 40.999 TL ile MediaMarkt'taydı ve ben satın almak için tıklayıp mediamarkt sitesine gittiğimde fiyat HOKUS POKUS numarasıyla bi anda 43.999 TL oluyordu :)
Evet, bu bir sihir değilse neydi?
Sorunu anlamak için soruyu onlara yine Linkedin üzerinden "MediaMarkt Turkey yine bir işler çevirmiş. Geçen ay kendi sitesindeki açıklaması ve görsel çalışmaları üzerine taksitli satıyoruz deyip, bana tek çekime çamaşır makinesini satmış olan şirket, bu kez telefon kategorisinde fiyat karşılaştırmalı siteler aracılığıyla müşterileri yanıltmaya devam ediyor. Akakçe 'de 40.999 tl olan telefonu almak isteyip tıkladığınızda, fiyatı 3.000 tl artıyor." sorusunu ( Linkedin'den sordum ) yönelttim ve benim uyarmam ve yine bi kaç telefonlaşma sonrası, AkAkçe'deki fiyatın kendilerinden değil AkAkçe'den kaynaklandığını söylemelerine rağmen, fiyatı AkAkçe'dekine göre düzelttiler.
Yani bir soru ve 3-5 telefon konuşmasıyla 3.000 TL'lik alaveredalevereli bindirimi indirmişlerdi. Ya da yanlışlık olmuştu, düzelttiler bilemiiiiyciiiiim.
İşin doğrusu, hissettiğim ve buraya kadar onlarla yaşadığım deneyimlerimle şunu söylemeliyimki;
Bence yanlışlık yoktu. Tüketicileri (yani beni, evet biricik beni) aldatıyorlardı.
Zaten öncesinde de koç gibi çamaşır makinesi için "al al, 9 taksite veriyoruz. sen al ya, al al al" deyip, sonrada "taksit maksit yok. aldın bitti gitti. işine gelmiyorsa iade et" dememişler miydi?
ve bende iade etmek işime gelmediği için tıpış tıpış ödememiş miydim tek çekimle?
Belki de binlerce kişiye böyle yapıyorlar ve herkes de benim gibi iade etmek yerine tıpış tıpış ödüyordur.
ama ben biraz dişliyim ve boyumdan beklenmeyecek kadar cüretliyimdir.
pigmeliğim yüzünden örselenmiş bir hayat yaşadığım için, kavga esnasında karşımdakini dövemesem bile en azından 2-3 yumruk da ben atayım diye vurmaktan asla geri kalmam. madem her hâlükârda dayak yiyeceğim, dur bende minik ellerimle bi kaç tane çimdik atayım :) adlı kemikleşmiş bi bakış açım vardır.
Hatta bununla ilgili şöyle bi anım var;
15 yaşlarındayken, her zamanki gibi akran zorbalığına maruz kaldığım bi gün, arkadaşlarını eğlendirmek isteyen yaşıtım ama iri yarılığıyla beni 3'e katlayan çocuk üstüme atlayıp altına aldığı gibi hırpalamaya başlamıştı. bende altında tepinirken "ohhh sağ kroşen ne güzel, off sol kroşene bayıldım, tadı ağzımda kaldı. lütfen aynısını sağdan da alabilir miyim" dercesine inlerken, toprağa bulanmış gözümü açıp az ileride duran avuç içim büyüklüğündeki taşı aldığım gibi sırtına vurmaya başlamıştım. o bana sağlı sollu zorunlu bi ziyafet çektirirken, bende avuçiçime aldığım taşla sırtında tek elimle davul çalıyordum ama sanırım salgıladığı yüksek adrenalinden olsa gerek, benim onun sırtına vurmamı hissetmiyordu bile. Karınca olan ben, filin sırtına çıkmış onu ezmeye çalışıyordum ahahahaha
Çocuk, şow'unu, beni dövmekten yorulduğu için bitirmek zorunda kalıp üzerimden kalktığında rahatlamıştım.
Bi kaç gün sonra ise arkadaşlarına, iyice morarıp yer yer kabuk bağlayan sırtını gösterip bi daha bana karışmayacağını söylemiş. Bunu bana söylediklerinde çok sevinmiştim :)
Nerede kalmıştık, MEDİAMARKT diyorduk değil mi?
Efendim, mediamarkt'ın hokuspokus numarasını "40.999 tl olan ürünü almak isteyip sitenize gittiğimde 43.999 TL oluyor. sorun nedir?" diye kendilerine Linkedin'den yazıp sorunca "ilgileneceklerini" söyleyip, fiyatı 40.999 TL olarak düzeltmişlerdi ve ben ürünü almak için bir adım daha atacakken aklıma, daha önce Koç gibi Çamaşır Makinesi sattıklarındaki numaraları takıldı ve yine ekran görüntüsü alıp şöyle sordum (Linkedin soru linki) ;
"Şimdi de kafama şu takıldı.
Geçen ay direkt kendi sitenizden aldığım çamaşır makinesi kampanya görsellerine "world'e özel 9 taksit" yazmıştınız ve ben aldıktan sonra fark etmiştimki tek çekim yapmışsınız. Bunu dile getirip ve çözüm istediğimde bana;
world'e değil Türkiye İş Bankası kartlarına taksit yapıldığını, benim yanlış gördüğümü, yanlış hatırladığımı söylemiştiniz ve ikna olmuştum.
Fakat sonraki gün sitenizde başka bir ürüne bakarken, aynı çamaşır makinesi ve aynı world'e 9 taksit vs görsellerini karşıma çıkardınız. Ekran görüntüleri alıp sizinle paylaştım ve bu seferde bana;
VakıfBank world'e değil, sadece Yapı Kredi world'e taksit yapıldığını söylemiştiniz, ben
"açıklamada böyle bir detayın olmadığını" söyleyip taksit için ısrar edince de
"bunun artık bi çözümünün olmadığını çünkü zaten ürünü satın aldığımı" söylemiştiniz. tekrar ısrar edince "ürünü iade edin" demiştiniz :)
bense "bana sunulan ve belirtilen kampanyadaki hakkımı istiyorum, çözüm olarak iade etmekle olmaz. sözünüzde durun. ben ürünü aldım, iade vs etmiyorum, Tüketici Mahkemesi'ne başvuracağımı söyleyip kapamıştık telefonları. şimdi görseldeki kampanya teklifinize gelirsek; burada açıkça sadece World kart ibaresi var, yazıyor. Herhangi bi banka adı yok.
Yazı bu kadar ve içimde birikmiş olanı dışarı atarak rahatladım. Yanlış iletişim çalışmaları, yanlış marka seçimleri, yanlış bütçe harcamaları, yanlış kampanyalar, yanlış ürünler, yanlış yanlış yanlış. Tıka basa yanlışlarla dolu bir satın alım süreci yaşadım. Kendime bol bol ders çıkardım. İnşallah birilerine yardımı dokunur. (bu kısımda media markete laf çakıyorum. çünkü laf çaktığımı söylemezsem anlayacakları yok :((((((
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikir, görüş, öneri ve yorumlarını paylaştığın için teşekkürler.