Bugün Osmanbey metro durağında akbil'i olmadığı için turnikeden gelip geçenlere akbil basmaları için yalvaran Suriyeli 3 kadın için akbil bastım ve onlar turnikeden geçip gittiler.
Sıra bana gelince akbilim bitmişti ve bu yüzden az ilerideki makineden kartıma akbil doldurup tekrar turnikeye geldim.
O sırada turnikeden 1-2 adım ileri de Osmanbey tarafından yaşadığı belli olan süslü yaşlı bir kadın, erkek güvenlik görevlisine "Suriyeli kadınları neden alıyorsunuz, bunlar yüzünden mikrop kapıyoruz" diye söyleniyordu, güvenlik görevlisi ise kemküm ederek cevap vermeye çalışıyordu.
Kadının, benim o kadınlar için akbil bastığımdan haberi yoktu ve bu yüzden kadına yaklaşıp "onların binmesini istemiyor musunuz?" diye sorunca başladı "bunlar hep mikrop saçıyor, bunlar yüzünden mikrop kapıyoruz. hiç hijyen değiller" diye uzun uzun konuşmaya. O kadar iyi saçmaladı ki ne dediğini hiç anlamadım.
Üstelik "bunlar" derkenki ses tonu sanki bir grup hayvandan bahseder gibi aşağılayıcıydı.
En sonunda baktım sözünü kesmesem, o iğrenç ses tonuyla saçmalamaya devam edecek, dayanamadım ve "metroyu 1 günde yüzbinlerce kişi kullanıyor. Kullananların temiz olup olmadığına bakılmıyor da, konu Suriye'liler olunca mı bakılacak? Hem siz ne kadar hijyeniksiniz ki onların hijyenik olmadığından şikayet ediyorsunuz" dedim ama kadın car car konuşmaya devam etti.
Biraz daha dinleyeyim dedim ama baktım olgun bedenine rağmen, cahil cahil bildiğini okumaya devam ediyor, dayanamadım ve "üff tamam çekil şuradan işim gücüm var" dedim ve arkamı dönüp gittim.
Sonra içimden "keşke o cümleyi kurmasaydım" dedim ama açıkçası kadının saçmalıklarını dinleyecek gücüm de kalmamıştı.
Ki son zamanlarda Suriye'liler üzerinden ırkçılığa varacak kadar ağır yorumlar çoğaldı. En kötü tarafı ise bu yorumlarda bulunanların ırkçılık yapıyor olduklarından haberleri bile yok.
Hatta ırkçılığın ne olduğunu da bildiklerinden emin değilim. Sanıyorlarki ırkçılık Hitler'le beraber yok olup gitti. İçlerinden birer küçük Hitler taşıdıklarından haberleri yok.
Sıra bana gelince akbilim bitmişti ve bu yüzden az ilerideki makineden kartıma akbil doldurup tekrar turnikeye geldim.
O sırada turnikeden 1-2 adım ileri de Osmanbey tarafından yaşadığı belli olan süslü yaşlı bir kadın, erkek güvenlik görevlisine "Suriyeli kadınları neden alıyorsunuz, bunlar yüzünden mikrop kapıyoruz" diye söyleniyordu, güvenlik görevlisi ise kemküm ederek cevap vermeye çalışıyordu.
Kadının, benim o kadınlar için akbil bastığımdan haberi yoktu ve bu yüzden kadına yaklaşıp "onların binmesini istemiyor musunuz?" diye sorunca başladı "bunlar hep mikrop saçıyor, bunlar yüzünden mikrop kapıyoruz. hiç hijyen değiller" diye uzun uzun konuşmaya. O kadar iyi saçmaladı ki ne dediğini hiç anlamadım.
Üstelik "bunlar" derkenki ses tonu sanki bir grup hayvandan bahseder gibi aşağılayıcıydı.
En sonunda baktım sözünü kesmesem, o iğrenç ses tonuyla saçmalamaya devam edecek, dayanamadım ve "metroyu 1 günde yüzbinlerce kişi kullanıyor. Kullananların temiz olup olmadığına bakılmıyor da, konu Suriye'liler olunca mı bakılacak? Hem siz ne kadar hijyeniksiniz ki onların hijyenik olmadığından şikayet ediyorsunuz" dedim ama kadın car car konuşmaya devam etti.
Biraz daha dinleyeyim dedim ama baktım olgun bedenine rağmen, cahil cahil bildiğini okumaya devam ediyor, dayanamadım ve "üff tamam çekil şuradan işim gücüm var" dedim ve arkamı dönüp gittim.
Sonra içimden "keşke o cümleyi kurmasaydım" dedim ama açıkçası kadının saçmalıklarını dinleyecek gücüm de kalmamıştı.
Ki son zamanlarda Suriye'liler üzerinden ırkçılığa varacak kadar ağır yorumlar çoğaldı. En kötü tarafı ise bu yorumlarda bulunanların ırkçılık yapıyor olduklarından haberleri bile yok.
Hatta ırkçılığın ne olduğunu da bildiklerinden emin değilim. Sanıyorlarki ırkçılık Hitler'le beraber yok olup gitti. İçlerinden birer küçük Hitler taşıdıklarından haberleri yok.
Yorumlar
Yorum Gönder
Fikir, görüş, öneri ve yorumlarını paylaştığın için teşekkürler.