Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Konu: Sosyal Medya Hesapları

Amasya Valiliği diyor ki: Ancak bugüne kadar geçen sürede (sosyal medya hesaplarımızda) yeterli takipçi olmadığı anlaşılmıştır...

Ekim Nazım Kaya ile Kaldıraç Etkisi üzerine

‘Bir yerde bir fırsat görür ve adım atarsanız, o başarı şans olmaz, bir iradenin sonucu olur.’ ‘Türkiye’nin İnternet Girişimçilerinden Deneyimler Ve Dersler’ altbaşlığıyla yayınlanan ‘Kaldıraç Etkisi’ kitabı, internette başarılı olmuş ve markalaşmış iş deneyimlerinin yaratıcılarının serüvenlerine odaklanıyor. Kazanan fikirler nasıl kazandı, girişimciler başarı süreçlerini nasıl geçirdi gibi soruların cevabını aramış Ekim Nazım Kaya… Ortaya da gerçekten Türkiye’de internet girişimciliğinin öncülerini biraraya getiren güzel bir çalışma çıkmış… Söyleşimize kitabın renginin çok dikkat çektiğini söyleyerek başlamak istiyorum. Çünkü genel olarak pazarlama kitaplarında daha açık renkler ve hatta yer yer mavinin farklı tonlarının göze çarptığı renkler kullanılırken, kitabınızın renginin ise, destek verenlerinizden birinin renginin kullanılması biraz fazla dikkat çekici değil mi? Kitap kapağı için yapılan pek çok taslaktan, en çarpıcı olanını tercih etmeye çalıştım. Çok satan uluslar

Fatoş Karahasan ile Taşlar Yerinden Oynarken üzerine

‘Milyonlarca insanın hiç durmadan ürettiği bilgi, yüklediği resim ve video dosyaları, dünyanın kaderini değiştiriyor.’ Taşlar Yerinden Oynarken Dijital Pazarlamanın Kuralları, Fatoş Karahasan’ın deyimiyle “değişimin ruhunu ortaya koyabilmek ve ülkemizin dijital dönüşümüne katkıda bulunabilmek amacıyla” yazılmış bir kitap. Önümüzdeki dönemde şirketleri, bireyleri, markaları ve toplumları nelerin beklediğini merak edenlerin mutlaka okuması gereken bu kitaba, sektörün ve iş dünyasının pek çok tanınmış ismi de yazılarıyla katkıda bulunuyor. Bu kitap, internette kendine yer açmak ve gelişmek isteyenlere, sunduğu formüllerle, soru-cevaplarla ve kurallarla ilham veren bir kılavuz niteliğinde. Kitabınızda birbirinden güzel onlarca tespitiniz var. Mesela ilk olarak şu cümlenizi alıntılamak istiyorum “…milyonlarca insanın hiç durmadan ürettiği bilgi, yüklediği resim ve video dosyaları, dünyanın kaderini değiştiriyor…” Bir pazarlama kitabı için yazmış olduğunuz bu cümle, sadece pazarla

Bu sabah her şey çok güzel başladı. Bu da ispatı :)

Erol Göka ile Hayatın Anlamı Var Mı üzerine

İnsanoğlunun kendi kendine sorduğu en önemli sorulardan biridir ‘Hayatın anlamı var mı?’ Prof. Dr. Erol Göka, bizi bu soru üzerinden hayata, anlama, arzuya, iradeye, teslimiyet ve mücadeleye ve elbette ‘iyi hayat’ın ne olabileceğine uzanan bir düşünce yolculuğuna çıkarıyor.  ‘Hayatın Anlamı Var mı?’, Hazır reçeteler sunmak yerine, hayatın anlamını ararken bakılması gereken yerleri gösteriyor ve okura ‘Mücadele ve teslimiyet, hem de aynı anda!’ diyor. ‘Hayatın Anlamı Var Mı?’ ifadesini kitap adı olarak belirlemeye nasıl karar verdiniz? Kafamda varoluşçu yaklaşımın temel kavramları olan “ölüm”, “anlam”, “yalnızlık” ve “özgürlük” başlıklarını ayrı birer kitap halinde çalışma fikri öteden beri vardı. “Hoşçakal” kitabıyla ölümü, “Aşk Her Şeyi Affederse” kitabıyla özgürlüğü yazmaya çalıştım.  Sırada anlam vardı, kim ne derse desin, “Hayatın Anlamı Var Mı?” sorusu, anlam sorunlarını çok iyi ifade ediyordu. “Kendini âlemin merkezi sanan insan, aynı zamanda kendini hiçbir şeyden so

Facebook Web'i Yutamadı

4 yıl önceki sosyal medya kullanıcıları Facebook'un zamanla web'i yutacağı üzerine sohbetler yapar ve bunun da en kısa zamanda gerçekleşeceğini öngörürlerdi. Bugün dönüp baktığımızda ise bunun gerçekleşmediğini apaçık görmekle beraber, gerçeleşmeyeceğini de rahatlıkla söyleyebiliriz. Gerçekleşemeyceğini söylerken, bunun neden gerçekleşemeyeceğini bir kaç  basit örnekle şöyle sıralayabilirim: -Artık en basit internet siteleri bile son kullanıcı odaklı düşünülerek yapılıyor. -Sosyalleşme butonu olmayan hiçbir site yok gibi. -Her internet sitesi bir yayın organına dönüştü. -ve belkide Facebook'un web'i yutamamasının en önemlisi nedeni de; yaptığı güncellemelerle, kullanıcılarının özel hayatlarını deşifre etmeye yönelik attığı adımlar oldu. Çünkü "son" kullanıcı, özel hayatını yer yer tüm çıplaklığıyla yaşadığı bir sitedeki hesabının kendi isteği dışında bir başkası tarafından görülmesini istemiyor. Sadece güvendiği arkadaşlarıyla rahat ve kendi sınırl

Kar İstanbul'a çok yakışıyor

İtalyan milletvekili Licia Ronzulli ve onunla birlikte Avrupa Parlamentosu sıralarında büyüyen 3 yaşındaki kızı Vittoria..

Doğruya doğru...

Bazen sadece bir şey, çok şey anlatır.

Merdiven

Perşembe Notları

İş yoğunluğu arasında hayatı ıskalamayın. Yaşamanın sadece çalışmaktan ibaret olduğunu düşünmeye başlamışsanız, kaybedenlerden olmuşsunuzdur. İş hayatı insanı duygusuzlaştırabiliyor. Farkında olmadan zamanla bir oduna dönmüş olabilirsiniz. İşinizi hep seven biri olarak kalmak istiyorsanız, kendinize zaman ayırın. Beraber çalıştığınız insanların fikirleri, hayata bakış açıları sizinkinden tamamen farklı olabilir. İşte bu en güzelidir. Farklılık, farklı insanlar, farklı düşünceler yaşadığınızın en büyük göstergesidir. Hayatınızdaki kararları sizden başkası vermesin. Yoksa keşkeleriniz sizi yorgun düşürür. Düştüğünüzde ayağa kalkamazsınız. Kendinize yazık edersiniz :) (Perşembe Notları'nın ikincisini için:  https://aytuncrahim.blogspot.com/2018/12/persembe-notlar-iki.html  )

Salyangoz

Interaktif Video & Informative Advertising Üzerine…

Videoya yeni yaklaşımlar. Interaktif Video & Informative Advertising Üzerine…   (Bu yazı  Gökçe Karan'ın blogundan alınmıştır. Almamın nedeni tamamen arşivlemektir) Merhaba, bugün sizleri internette video konusunda yeni yaklaşımlarda bulunmaya davet ediyor olacağım. Beni tanımayanlar için adım Gökçen Karan . Sevenice Switzerland GmbH ’ın kurucu ortaklarındanım ve ‘Directory of Storytelling’ ünvanı ile müşterilere markaları için hikayeler anlatmaya çalışıyorum. Bugüne kadar Türkiye’de kullanıcı bazlı video içeriğinin geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapmış birisi olarak kafayı video ile bozduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Size bugün bir süredir video konusunda ve video reklamcılığının gelişimi konusunda paylaşmak istediğim fikirlerimden bahsetmek istiyorum. Muhtemel yanlış fikirlere sahip olabilirim ama yine muhtemel olarak doğru şeylerde bulabilirsiniz söyleyeceklerim arasından. Mümkün olduğunca sıkılmadan okumanızı sağlamaya çalıştım ama sıkılırsa

Günün karikatürü

Mehmet Semih Söylemez ile Duygusal Sermaye üzerine

‘İki limon satıcısı yan yana gelse, orada iktidar mücadelesi başlar.’ Mehmet Semih Söylemez, Duygusal Sermaye adlı kitabıyla, girişimcilerin ve yöneticilerin, şirketlerinin rekabet gücünün kaynağını oluşturabilecekleri, temellerini dayandırabilecekleri çok önemli bir alana dikkatlerimizi çekiyor. Dünyanın en büyük mobilya parçaları üreticilerinden biri olan AGT firmasının CEO’su Mehmet Semih Söylemez’in Duygusal Sermaye isimli çalışması, başarıyı yakalamak isteyen şirketler için önemli bir yol haritası özelliği taşıyor. Kitabınızın adı nasıl ortaya çıktı? Kitaba ilk başladığımda, açıkçası ismi konusunda farklı düşüncelere sahiptim. Ancak kitabın taslağını Sn. Doğan Cüceloğlu ile paylaştığımda, o; “Mehmet, senin tüm anlattıkların “duygusal Sermaye”yi işaret ediyor demişti. O gün ismi kondu. Daha kitabın ilk sayfalarında “…kurumları yok olmaya götüren yol, tutuculuğun taşlarıyla döşenir..” gibi müthiş bir tespitiniz var. Kaldıki elimizdeki iş hayatındaki tecrübelerinizden yo

Özlem Aşman Alikılıç ile Halkla İlişkiler 2.0 üzerine

“Halkla ilişkiler 2.0’ın dünyasına hoş geldiniz.” Halkla ilişkiler, internet ve sosyal medyayla sadece yakınlaşmakla kalmadı, sıkı bir işbirliğine girdi. Bu işbirliği aslında hedef kitleler ile kurum ve marka işbirliğini de temsil etmekte. Bugün iletişimciler, halkla ilişkiler uzmanları internet ve sosyal medya teknolojilerini kullanarak paydaşlarıyla etkileşim içine giriyor, kurum ve markalar da paydaşlarıyla sohbet ederek bağlantıda kalıyorlar. Özlem Aşman Alikılıç,  Halkla İlişkiler 2.0 / Sosyal Medyada Yeni Paydaşlar, Yeni Teknikler  adlı kitabında, kurumları, halkla ilişkiler uzmanlarını, ajansları ve öğrencileri, sosyal medyada çevrimiçi paydaşlar ve yeni halkla ilişkiler teknikleriyle buluşturuyor. Kitabınızda en çok dikkat çeken konulardan biri de çevrimiçi krizler. Siz de bu konuda “İnternetin halkla ilişkiler açısından getirebileceği belki en önemli zorluk çevrimiçi krizlerdir” diyorsunuz, ama zaten krizler farklı isimlerde anılmadan önce online veya ofline hep var