Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Su üstünde koşturmak

Bu videoyu görünce aklıma geldi. Küçük bir çocukken, kafayı patlattığım konuladan biride su üzerinde yürümekti. Bu yüzden havuza gittiğimizde, herkes artistik hareketler yaparken, ben koşturup su üzerinde adım atmak isterdim. En fazla 2 adım atardım ve cumburloppp :)) Demekki az daha inad etseydim, şu an rahatlıkla yürüyebiliyor olacaktım :Pp

Durex Prezervatif Reklamı

Sex sattırır ibaresinin reklam dünyasında fırtınalar estirmesi, sıradan ürünlerin, hatta alakasız ürünlerin bile sık sık çıplaklığı kullanmasına neden oluyor. Zaten bu duruma o kadar alıştıkki, çıplaklık artık çokda cezbedici ve dikkat çekici gelmiyor. Öte yandan reklamlarında çıplaklığın olmazsa olmaz diye muhakkak kullanılması gerektiğini düşündüğüm ürünlerden biri olan prezervatif markaları bu durumda, çıplaklığı en çok kullanılması gerektiği ve hakedicileri olarak duruyor. Ama gelin görün ki, bol bol çıplaklığı kullanması gereken prezervatif markası DUREX çıplaklık yerine farklı bir yol tutturmuş. Bu yolu da çok güzel ve tadında götürmüş. Reklamda insanların bedenleri kullanılmış olsaydı bile sanırım bir yere kadar gidebilirlerdi. Zaten reklam sadece çıplaklık olacağı için izlenirdi, tabii buda olay olmazdı. Ama Durex olaya o kadar güzel bir basitlikle bakmışki, izleyeni kendine hayran edip, viral yayımını da yaptırmış oluyor.

Müthiş adidas Reklamı

Bazı markalar ürüne kapıdan çıkıncaya kadar sahip çıkarya, işte o markalardan biride benim için adidas'tır. Ama kahretsin ki, adidas'ın müşteri memnuniyeti olmasada, yine adidas alıyorum. Ayrıca reklamları da müthiş oluyor. İşte o reklamlardan biri de bu.

OPET- OİLMAN REKLAMI

Opet, motor yağları sınıfındaki ürünü Fulltech için güzel bir reklam çekmiş. Reklamın adı OİLMAN. Oilmanın müziği her ne kadar Matrix'i andırsada, çok hoş olmuş. Ayrıca dış seslendirmede, muhteşem uymuş reklama. İnanılmaz güzel olmuş. Defalarca izledim. Sanki sinema filmi çekilmiş gibi :)))

Oğlum

Alper adında 3 yaşında bir oğlum var. Çoraplarını çıkarıp ayağına takıyor, halının üstünde oturmak yerine altına girip üstüne çekiyor ve biri güldüğü zaman da gidip "bana mı güldün" diye sormadan duramıyor.

2010 Güney Afrika Dünya Kupası Reklamları PEPSI

WOZA 2010 from nukta 77 on Vimeo . Pepsi'nin bu güzel reklamında, Güney Afrika 2010 Dünya Kupası için, çekildiğine dair herhangi bir belirtme yok, ama Dünya Kupası için çekilmiş olduğu aşikar. Öte yandan Türkiye'de 2010 Dünya Kupası için reklam filmi çeken firmalar ise yanlızca TTNET ve VESTEL. TTNET'in Türk Milli Futbol Takımı'nı desteklemek amacıyla geçen yıl çektiği reklam filmi ise, Türk Milli Futbol Takımı'nın elenmesiyle yayından kaldırıldı. Vestel ise bu reklamında kendi kampanyasını duyurmak peşinde olsada, 2010 Dünya Kupası reklam filmi çekmeyen diğer anlı şanlı, büyük firmalarımız karşısında alkışı hak ediyor.

Ünlüler ve Sosyal Medya

Sosyal Medya; ünlüler ve halk arasında, hiç bir zaman, bir arada olamayacakları kadar, büyük bir yakınlık, ulaşılabilirlilik sağladı. İnsanlar sevsin veya sevmesin, onlara bi anda ulaşabiliyor, olumlu veya olumsuz eleştirilerini bildirebiliyorlar. Hatta sırf ünlüleri takip etmek için sosyal ağları kullanan binlerce kişi var. Tıpkı sizin kendi işiniz için bu ağlara girdiğiniz gibi, onlarda ünlülere bir adım daha yakın olmak için sosyal ağları kullanıyorlar. Peki sadece, sadece sevenlerimi takip ediyor? Bu sorunun ortak cevabı, uzatmadan kısaca ''hayır'' diyerek yanıtlanabilir. Çünkü; meyve veren ağ acın taşlanması olayı o kadar yoğun ki, ağzı iyi laf yapan bir çok kişinin sırf ünlüleri kendilerine hedef seçip saldırması pek bilinmeyen bir şey değil. Zaten son günlerde bazı ünlülerin sosyal ağlarda yaşadıkları sıkıntıların ardından, bu alanlardan çıkması beraberinde ' 'acaba bu durum, ünlüler arasında nasıl ilerlemeye devam edecek '' sorusunu akla ge

Oldu da bitti maşallah: Bö2010 :))

Bö2010 oldu bitti maşallah. Ama Bö2010 nun ardından herkes birşeyler söyleyecek. Söyleyenlerin çoğunluğu memnuniyetsizliğini dile getirecekler ve zaten dün gece bir iki blog yazısında bunu gördüm. Özellikle; kazanacağım, ben birinci olacağım diyenlerin, hayal kırıklığının büyüklüğüyle ele aldıkları yazılar, çok komikti. Unutmamak gerekir ki, kazanç varsa, kayıp da vardır. Organizasyon da, sımsıcak bir ortamda moderatörler eşliğinde panelistlerin sohbeti güzeldi. Sosyal Medya'da LİKE'ın önemi sanırım biraz daha anlaşıldı :) yada benim açımdan öyle oldu. Özgür ALAZ beyfendinin ''duygusal like'' tabiri aklıma kazındı. Çünkü neden like yapıldığı veya neden yapılması gerektiği herkes tarafından çok farklı dile getiriliyordu. Ama Özgür Beyin DUYGUSAL LİKE tabiri, en açıklayıcı ve en kısa yoldan özetleyicisi oldu . Tunç Kılınç'ın penelistlerine göre hediyelerle süslediği mecburi like en renkli bölümdü :) Diğer panele, geç katılmamdan dolayı, olayı kaçırdım ve o kon